Depremde bina yıkılması, çökmesi halinde müteahhit mi, Belediye mi, yaptıran mı suçludur?

Depremin sorumluları kimlerdir? Konumuzu anlatmadan önce depremde yitirdiğimiz tüm canlarımızı Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar dileriz. Aynı zamanda deprem bölgelerini emek veren ve yardım gönderen herkese kalben minnet duygularımızı iletiyoruz. Deprem kuşağında olan bir ülke olarak böyle durumlarda kenetlenmemiz çok değerli. Ancak bir taraftan da yaşadığımız kayıpların hukuki boyutunu bilmemiz gerekiyor. Sonuçta bizi öldüren şey deprem değil, kendi davranış biçimleri midir?

Depremde oturduğumuz binalar çöküp yüzlerce insan hayatını kaybettiğinde deprem bir doğal afettir ve öngörülemez değilse de ülkemiz deprem kuşağında ve topraklarımızın yüzde 96’sı deprem tehdidi altında. Son yüzyılda 6 şiddeti ve üstü 50 den fazla deprem oldu. Yani deprem öngörülemez değil deprem engellenemez demek daha doğru olur. Tabiki günümüz teknolojisiyle deprem engellenemiyor ancak ön görülebildiğine göre onunla yaşamayı öğrenmeli ve yapılarımızı ona göre inşa edip dizayn etmeliyiz.

Gelelim kusurlu tarafı bulmak için hangi soruları sormamız gerektiğini konunun daha anlaşılır olması açısından da örnek üzerinden gidelim. Örneğin benim oturduğum bina depremde çöktü ve ben enkaz altında kalarak öldüm. Burada soracağımız bazı sorular şunlardır, bu bina deprem riski yüksek olan bir yerde mi yapıldı? Deprem bölgelerinde yapılacak bina yönetmeliği ne uygunluğu yapıldı? Bina imar planına uygun yapıldı mı, zemin etütleri gerektiği gibi yapıldı mı? Binanın yapı ruhsatı var mı?

Binanın zarar gören bölümleri yapı tadilat izni alınmadan mı yapıldı? Ruhsata aykırılık varsa idare buna karşı bir önlem almış mı? Deprem bölgesinde yapılan bu bina, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının genel teknik şartnamesi ne uygun mu? Bu sorular daha da çoğaltılabilir, işte bunlara verilecek cevaplar. Kimin sorumlu olduğunu ve sorumluluk oranını belirler. Şimdi vereceğimiz örneğinizi birkaç farklı açıdan değerlendireceğiz. Diyelim ki müteahhit binayı imar kanuna uygun şekilde yapacağını belirterek projesi için belediyeden ruhsat aldı. Müteahhit projeye aykırı şekilde davranıp inşaatta deniz kumu kullandı. Burada sorumluluk kimde elbette müteahitte. Çünkü projeye aykırı hareket etmiştir. Dolayısıyla müteahhidin böyle davranması idarenin kusuru azaltabilir veya ortadan kaldırabilir. Çünkü burada idarenin kusurundan bahsetmek mümkün değil.

Peki belediye ruhsatı verirken inşaatın yapılacağı yerin deprem riski olduğuna dikkat etmeden verseydi o zaman ne diyecektik? O zaman devletin kusurlu olduğunu ve hizmetin kötü işlediğini söyleyecekti. Bu arada hep müteahhide yükleniyoruz ancak unutmamak gerekir ki yapı sahibinin de sorumlulukları vardır. Tüm bu sorumluluklar da az önce belirttiğimiz sorulara verilecek cevaplarla ortaya çıkar. Mesela çarpıcı bir örnek verelim, depremden dolayı oturduğunuz lojmanın yapıldığını varsayalım. Burada kusurlu aramak için başka sorular sormak gerekiyor. Misal idare bu lojmanı kime yaptırdı ya da kimden satın aldığı veya satın alırken teknik inceleme yaptırıp yaptırmadığı gibi sorular size sorumlu ve kusur oranı gösterecektir.

Bu arada kusurlu tarafa göre açacağınız dava ve haliyle zaman aşımı durumunda değişmektedir. Şöyle ki, eğer idarenin kusurlu olduğunu düşünüyorsanız, zararı öğrendiğiniz tarihten itibaren bir yıl içinde ya da her halükârda olayın gerçekleşmesinden itibaren 5 yıl içinde zararının giderilmesi için dilekçe ile başvurabilirsiniz. Siz dilekçeyi verdikten sonra 3 ihtimal var ya talebiniz onaylanacak yasal süre olan 60 gün içinde hiçbir cevap verilmedi bir nevi reddedilmiş sayılacak ya da talebinizin reddedildiğine dair size yazılı bir cevap verilecek. Peki ret kararından sonra ne yapılmalı? Şayet talebiniz yazılı olarak reddedilirse size tebliğ edildiği tarihten başlayarak 60 gün içinde depremin gerçekleştiği İldeki İdare Mahkemesinde tazminat davası açmalısınız. Hani az önce devlet sizi 60 gün boyunca hiç cevap vermediyse?

Bunu da ret anlamına geldiğini belirtmiştik ya işte o 60 günün sonundan başlayarak da 60 gün içinde İdare Mahkemesinde zararınızın tazminine ilişkin tazminat davanızı açmalısınız. Gelelim davaların hangi kurum olacağını, eğer zararınız belediye mücavir alanı içinde gerçekleşmişse o belediye mücavir alan dışında gerçekleşmişse valilik veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı davalı taraf olacaktır. Eğer kusurlu taraf müteahitse ki kendisi inşaatın depreme dayanıklı olarak yapılmasından sorumludur. Şayet binanın depremde zarar gördüyse binanın niteliğine bakılmaksızın 20 yıl içinde müteahhide karşı tazminat davası açma hakkına sahipsiniz. Unutmayın, davanızı müteahhidin yerleşim yerinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesinde açmalısınız.

Gelelim yapı sahibinin sorumluluğuna şunu bilin bir binanın sahibi binanın yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Dolayısıyla deprem nedeniyle binanın yıkıldıysa veya bundan kaynaklı olarak bir yakınınız hayatını kaybetti ise yapı sahibine karşı onun yerleşim yerinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açabilirsiniz. Buradaki zaman aşımı süresi, zararınızı ve yapı sahibini yani tazminat yükümlüsünü öğrendiğiniz tarihten başlayarak 2 yıl ve her şartta depremin gerçekleştiği tarihten başlayarak 10 yıldır sonuca gelecek olursak devlet depremin olmasını elbette önleyemez. Ancak gerekli çalışma, araştırma, kontrol ve denetlemeleri yaparak meydana gelecek zararları azaltabilir ve böylece vatandaşın hayatını aslında ne kadar değer verdiğini gösterebilir.

depremde bina yikilmasi cokmesi halinde muteahhit mi belediye mi yaptiran mi sucludur 300x225 Depremde bina yıkılması, çökmesi halinde müteahhit mi, Belediye mi, yaptıran mı suçludur?

Yorum Yaz

9 + 1 =